14 milyon insanın yaşadığı, Türkiye’nin en büyük kenti olan İstanbul yine trafiğin felç olduğu, ulaşımın imkânsızlaştığı haberleriyle gündeme oturdu. 19 Şubat günü sabah saatlerinde başlayan ve gün boyunca etkili olan yoğun sis nedeniyle vapurlar çalışamadı, trafik durma noktasına geldi, alternatif yollara başvuranlar izdiham tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüleri’nde sis yüzünden görüş mesafesi birkaç metreye düşerken köprü girişlerinde kilometrelerce kuyruk oluştu. Deniz otobüsü, feribot ve vapur seferlerinin durdurulması nedeniyle vatandaşlar metrobüs ve Marmaray’a akın etti; gişelerde izdiham yaşandı. Öğleden sonra 16.00 ile akşam 21.00 saatleri arasında İstanbul’un her yerinde yoğunluk yaşandı, insanlar evlerine gidebilmek için saatlerce trafikte beklemek zorunda kaldılar.
Yıllardır hava durumunun neredeyse her değişiminden etkilenen İstanbul’un ulaşımı artık içinden çıkılmaz bir hal almaya başlamıştır. Karlı, yağmurlu ve sisli havalarda İstanbul’u kriz merkezi kurmaksızın yönetemeyen Kadir Topbaş, ulaşım sorununa çözüm olmayacak teleferik projesi gibi medyatik projelere yüz binlerce lira harcamaktan, özel otomobille ulaşımı teşvik edecek üçüncü köprü projesiyle İstanbul’un ormanlarını imara açmaktan geri durmuyor.
AKP’nin piyasacı kent yönetimi anlayışıyla İstanbul’un ulaşım sorununun çözülmesi olanaksızdır. Kentsel dönüşüm projeleriyle ve imar planı tadilatlarıyla kent merkezinde konut yoğunluğunun artırıldığı, toplu taşıma yerine sürekli karayolu, otoyol ve köprü yapımına ağırlık verildiği bir kentte ulaşım sorununun kronikleşmesi kaçınılmazdır. 14 milyonluk İstanbul’un ulaşım sorunu ancak uzun erimli bir planlamayla ve kamucu bir anlayışla çözülebilir.