Çeviren: Mehmet Akdemir
Özgün metin: https://architecture-lobby.org/news/t-a-l-statement-in-solidarity-with-the-people-of-palestine/
Mimarlık ve tasarım emeği, tahakküm ve yıkım için ya da özgürleşmenin hizmetinde kullanılabilecek araçlardır. İsrail devleti 73 yılı aşkın bir süredir Filistin halkını yerinden etmek, gözetlemek, kontrol etmek, aç bırakmak, parçalamak, ayrıştırmak ve etnik olarak temizlemek için bir baskı ve apartheid mimarisi uyguluyor.
Geçtiğimiz haftalarda Şeyh Cerrah sakinlerinin zorla mülksüzleştirilmesine, Gazze’nin toptan yıkımına ve Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te Filistinlilerin kitlesel olarak tutuklanmasına tanık olduk. Bu son olaylar, hapishane tasarımının ve mimarinin silah haline getirilmesinin İsrail’in ırkçı, yerleşimci sömürgeci, emperyalist projesinin sürdürülmesi ve genişletilmesinin nasıl ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulamaktadır.
Bu şiddet ve yıkım, Filistinlilerin mülksüzleştirilmesi ve topraklarından sürülmesi için sistematik olarak çalışan son derece militarize bir sömürgeci gücün ifadeleridir. İsrail devletinin apartheid mimarisi, yasadışı yerleşimlerin sürekli genişletilmesi, ailelerin evlerinden zorla çıkarılması, cezalandırıcı ev yıkımları, ayrımcı planlama ve izin politikaları, Gazze’ye uygulanan felç edici ablukalar ve Batı Şeria’da hareket kısıtlamaları yoluyla işlemektedir.
Apartheid’ın olduğu her yerde, onun fiziksel gerçekliklerini tasarlayan ve inşa edenler de vardır. Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avustralya ve Birleşik Krallık’taki mimarlık çalışanları olarak The Architecture Lobby, İsrail’in apartheid politikalarına ve yerleşimci, sömürgeci mekânsal uygulamalarına karşı Filistin halkıyla dayanışma içerisindedir. Filistin’de ve ülkemizde (Amerika Birleşik Devletleri) dekolonizasyon, hapsedilmeme, ırksal ve ekonomik adaleti ilerletmeyi taahhüt ediyoruz.
Filistin için verilen mücadele, Yerli, İlk Uluslar ve Aborijin halklarına topraklarının geri verilmesinden ya da Siyah Amerikalılar için tazminat ödenmesinden ayrı değildir. Ferguson, Minneapolis ve Louisville’den Güney Teksas’taki göçmen gözaltı merkezlerine, Şeyh Jarrah, Silwan ve Gazze’ye kadar beyaz, etno-milliyetçi yerleşimci sömürgeci şiddet dünyamızı, derin biçimde şekillendirmektedir.
NotOurWall Kampanyası, “Kampları Kapatın” ve “Protesto Olarak Tasarım”ın Tasarım Adaleti Talepleri’ne bağlılığımızla uyumlu olarak, tasarım profesyonellerini bize katılmaya çağırıyoruz:
- İsrailli yerleşimcilerin sömürge projesinin tasarım ve inşasına ya da Filistin, ABD ve ötesinde askeri ve hapishane endüstriyel kompleksini destekleyen herhangi bir projeye katılmayı reddedin.
- Filistinlilerin öncülük ettiği Boykot, El Koyma ve Yaptırım (BDS) kampanyasını destekleyin. (BDS Türkiye’nin etkinliklerini takip etmeniz için paylaşıyoruz twitter.com/israileboykot )
- ABD’deki mimarlık çalışanlarını temsilcileriyle temasa geçmeye ve İsrail Devleti’nin ABD hükümetinden aldığı ‘açık çek’in iptal edilmesini öneren H.R. 2590[1] sayılı yasa tasarısına desteklerini ifade etmeye çağırın.
- Diğer mimarlık ve şehir planlama meslek örgütlerini ve öğrenci gruplarını Apartheid Karşıtı Mimarlar ve Plancılar tarafından kaleme alınan bu bildiriyi imzalayarak katılmaya çağırın.
- T-A-L (The Architecture Lobby) şubelerinin örgütlendiği her yerde, kölelik karşıtı ve sömürgecilik karşıtı mücadeleleri ilerleten BIPOC liderliğindeki örgütlerle işbirliği yapın.
- Filistinlilerin topraklarına geri dönüşü, tazminat hareketleri ve bunların çalışmalarımız üzerindeki etkileri konusundaki fikirleri derinleştirin.
[1] H.R.2590 sayılı ve 15 Nisan 2021 tarihinde gelen tasarı, ABD’nin İsrail’e yardımını sınırlandırmayı ve İsrail’in Batı Şeria’daki faaliyetlerine ilişkin raporlamayı içermektedir.
https://www.congress.gov/bill/117th-congress/house-bill/2590