22.04.2024
İnşaat Mühendisleri Odası, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 6 Nisan 2004 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan “Şantiye Şefleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile getirilen düzenlemelere ilişkin açıklama yaptı.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, Şantiye Şefleri Hakkında Yönetmelikte yapılan son değişiklikleri eleştirerek, şantiye şefliğinin sorunun bir parçası haline getirildiğini belirtti. Yapı üretim sürecinde önemli bir görev olan şantiye şefliğinin daha esnek hale getirilmesinin yapı güvenliği ve kamu sağlığı açısından kabul edilemez olduğunu vurguladı.
“Kamu işlerinde; aynı ihale ve sözleşme kapsamında olanların tek iş olarak kabul edileceği, yönetmelikle belirlenen deneyim koşullarının uygulanmayacağı ve deneyim koşullarının idare tarafından belirleneceği, şantiye şeflerinin aynı anda üstlenebileceği yapı alanı m² üst sınırları esnetilerek 31/12/ 2025 tarihine kadar 1500 m² sınırının, 2.500 m² ve 4.500 m² sınırının 5000 m² olarak uygulanacağı, şantiye şefinin görev alabileceği belirli bir m² üzerinde yapı alanında getirilen deneyim şartının 31/12/2025 kadar ertelendiği, “5543 sayılı İskan Kanununa” veya 15/5/1959 tarihli ve “7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanuna” göre hak sahibi olan kişilere ait aynı köy veya mezranın yerleşik alanı ve civarındaki işlerin tek iş olarak değerlendirileceği, afet bölgelerindeki uygulamada, yönetmelikte şantiye şefinin görev alabileceği iş sınırını etkisizleştiren bir düzenleme ile aynı ilçe sınırları içerisinde 250 m²’yi geçmeyen işlerin toplamı 1.250 m²’yi bulana kadar tek iş sayılacağı hükme bağlanmıştır.” şeklindeki düzenlemeye karşı bir basın açıklaması düzenleyen Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası, düzenlemeye tepki gösterdi.
Açıklamada, şantiye şefinin önemli bir görevi olduğuna dikkat çekilerek, “bunlardan ilki yapının fen ve tekniğe, ruhsat ve projesine uygun olarak inşa edilmesi, ikincisi inşaatın iş ve işlemlerinin planlanması, sevk ve idaresi, üçüncüsü iş güvenliğinin sağlanması, işçi sağlığının gözetilmesidir” denildi. Topraklarının % 93’ü aktif deprem kuşağı üzerinde bulunan Türkiye’de, güvenli yapı üretimi ve deprem nedeniyle oluşacak zararların asgariye indirilebilmesi için şantiye şefliği anahtar konumunda yer almaktadır. Yapı üretim sürecinde bu denli önemli bir görev olan şantiye şefliği, gerek mevzuatta yer alan, gerekse uygulamada yaşanan eksiklikler ve yanlışlıklar nedeniyle çözümün değil sorunun bir parçası haline getirilmiştir, şantiye şefliğinin daha esnek bir hale getirilmesi coğrafyasının büyük bir kesimi deprem tehlikesi altında olan ülkemizde, yapı güvenliği ve kamu sağlığı açısından hiçbir izahı yoktur.
Sınırsız serbestlik ve denetimsizlik isteyen müteahhitlik müessesesinin baskısına boyun eğen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, güvenli yapılaşma ve halk sağlığının sağlanması konusundaki asli sorumluluğunu yerine getirememektedir. Kâr odaklı bakan ve mümkün olduğunca mühendislik hizmetlerini yasal prosedürü tamamlamak amacıyla imzacılığa indirgeyen bu yapılaşma, kamu kurum ve kuruluşlarını esir almıştır.
Şantiye şefliği yapı üretim sürecinin aslı bir unsuru olup bir deprem coğrafyası olan ülkemizde halkın can ve mal güvenliği açısından son derece kritik bir öneme sahiptir. Ancak görünen o ki yapılan değişiklikle şantiye şefliği hizmeti resmi prosedürleri tamamlamak amacıyla kağıt üzerinde kalmaya, yurttaşlarımız ise aynı acıları yaşamaya devam edecektir. Siyasi iktidarı bir kez daha uyararak, son değişiklikleri bir an önce iptal etmeye, bilime ve mühendisliğe kulak vererek konunun uzmanları ve meslek odalarıyla birlikte kamu yararına uygun düzenlemeler yapmaya davet ediyoruz.
Toplumcu Meclis