![[ÇEVİRİ] The Architecture Lobby’den Filistin Halkıyla Dayanışma Çağrısı](https://toplumcumeclis.org/wp-content/uploads/2024/05/Palestine-75x75.jpg)
İstanbul Sarıyer’de bulunan Demirciköy’e Üçüncü Köprü Projesi kapsamında kurulması öngörülen Tehlikeli Madde Kontrol Parkı (TMKP), bölge halkının sağlığını ve can güvenliğini tehdit ediyor. Park düzenlemesi için Demirciköy’de yaşayanlara haber verilmeksizin çalışma başlatıldı. İlk olarak köyün yakınında bulunan göletin üzeri, “sinek sorunu” gerekçe gösterilerek kapatıldı. Ardından Demirciköy halkı, Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü’nden bölgeye kimyasal ve yanıcı maddelerin bulunduğu parkın yapılacağını öğrendi. Harekete geçen köy halkı, hukukçuların da desteğiyle, yaşam haklarının gaspına karşı bir mücadele süreci başlattı.
Demirciköy Kültür ve Çevre Koruma Derneği’nden (DEKÇEV) Zafer Fortacı, köprü geçiş yolu kapsamında yapılacak olan parka ilişkin değerlendirmesinde, radyoaktif, yanıcı maddelerin yerleşim birimi olan köyün hemen yanında bulunmasının insan yaşamı için çok büyük bir risk taşıdığını kaydetti. Köy yolunun da kapatıldığını dile getiren Fortacı, ulaşım için Kilyos’a gitmek ve fazladan 7-8 kilometre yürümek zorunda kaldıklarını ifade etti.
Demirciköy’de yürütülen süreç aşağıdaki sebeplerden dolayı uygunsuz ve şaibelidir:
1. TMKP yapılması öngörülen bölge, yerleşim alanı içinde bulunmaktadır. 151 numaralı belediye otobüsünün ve Sarıyer-Kilyos minibüslerinin son duraklarına yürüme mesafesindedir. Oldukça kalabalık bir yerleşime sahip olan Demirciköy, aynı zamanda gündelik olarak gelip giden nüfus dolayısıyla da hareketli bir bölgedir.
2. TMKP kurulumlarında, acil durumlarda müdahalenin kolay olması için ulaşımın da baz alınması gerekir. Demirciköy bu açıdan uygun değildir. Üstelik daha önce iki farklı yerden ulaşımın mümkün olduğu bölgede, bunlardan biri köprü şantiyesi kurulunca iptal edilmiştir, ve şu anda yalnızca bir güzergah güzergahı kullanılmaktadır.
3. Kurulması öngörülen park doğal yaşamı tehdit etmektedir. Çalışmalar sebebiyle göletin üzerinin kapatılmasıyla yaban hayatının zora gireceği de unutulmamalıdır.
Halkın can güvenliğinin ve doğal yaşamın bu şekilde tehlikeye atılmasının hiçbir mazereti olamaz. Halka karşı sorumluluklarını yerine getirmeyen, her alanda rant hesabıyla proje yürüten iktidar, doğabilecek olan sorunlardan mesuldür.
7 Mart 2014
