Tüm meslektaşlarımızın ve sınıfımızın 1 Mayıs’ını kutlarız.
Pandemi koşullarından sıyrılıp, bir krizden bir başkasına salınırken, 25 Nisan’da her birimiz için umut demek olan Gezimizi yargılayan iktidar, 8 arkadaşımızı, meslektaşımızı, dostumuzu tutsak etti. Halbuki umut yargılanamaz.
Bu 1 Mayıs’ta Gezimizi ve tüm direnenleri, Gezi Parkı’na çadırını atan, şöyle bir turlayıp fotoğraf çektiren, meydanda buluşan, ülkenin pek çok sokağında Haziran akşamlarını aydınlatan herkesi saygıyla selamlıyoruz.
Bizler emeği, doğayı, sermaye yararına pazarlamaya çalışanlara karşı; kentleri, doğayı, insanlığın yarattığı kültürel değerleri savunan mühendis, mimar ve şehir plancıları; düşük ücret, güvencesizlik, esnek çalışma, SSK primlerinin düşük ücretler üzerinden ödenmesi, fazla mesailerde ücret verilmemesi, fazla çalıştırma, sosyal hak ihlalleri ve özlük haklarıyla ilgili bir dizi sorunla karşı karşıyayız.
Yeni mezun meslektaşlarımız için ücretsiz çalıştırılmanın ‘norm’ haline geldiği uzun dönemli stajyerlik süslü laflarıyla bezenmiş kölelik dayatmasını kabul etmiyoruz.
Sağlıklı, insanca yaşama ve çalışma hakkımızı güvencesizliğe, umutsuzluğa, 5li çeteye teslim etmeyeceğiz.
Evlerden çıkıp İstanbul Sözleşmesinin iptaline karşı sokak bizim evimiz oldu. Kanal İstanbul’a karşı mücadelede evimiz tüm İstanbul. Muğla’da İkizköy’de, İzmir’de Orhanlıköyü’nde, Adıyaman’da Kömür Beldesi’nde ve daha pek çok yerde direnenler umudumuz oldu. Zeytin için yürüdük. Çünkü doğa bizim evimiz, bizim nefesimiz orada.
Emeğimize, emeğimizle yarattığımız kentlerimize, kentlerimizin ortak belleğine dönük saldırıya karşı eşitlik ve özgürlük için meydanlar, sokaklar bizim evimiz.
Yaşasın 1 Mayıs!
Tüm meslektaşlarımızı 1 Mayıs’ta Türkiye İşçi Partisi kortejinde, Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi pankartı ile yürümeye davet ediyoruz.
Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi