Tarihi ve kültürel alanlarımızın Başbakanlık’a tahsisi konusunda deneyimli olan AKP, Dolmabahçe Sarayı ve Atatürk Orman Çiftliği’nden sonra şimdi de Çengelköy’deki Vahdettin Köşkü’nü “Başbakanlık Ofisi ve Konuk Evi” yapmak istiyor.
Son Osmanlı padişahı olan Vahdettin’in tahta çıkmadan önce kaldığı köşk Mimar Alexandre Vallaury’e yaptırılmıştır. Özellikle “soğan başlı” kubbesiyle mimari anlamda oldukça önemli olan yapı, 1984 yılında korunması gereken kültür varlığı olarak tescillenmiş ve koruma altına alınmıştır.
Vahdettin Köşkü’nün trajik hikayesi Turgut Özal’la başlamıştır. Özal başbakanlık döneminde “restorasyon” yapılması için yapıyı Diyanet İşleri’ne devretmiş, bu restorasyon sırasında yapının bir bölümünün betonarmeye çevrilip ahşap ile kaplandığı daha sonra İstanbul 6 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun yaptığı incelemelerde tespit edilmiş ve yapının yıkılarak aslına uygun olarak yeniden inşa edilmesine karar verilmiştir.
Tarih ve kültür varlıklarına nasıl sahip çıktığını Tersane-i Amire, Haydarpaşa, AKM ile gösteren AKP iktidarı, Vahdettin Köşkü’nün de akıbetini belirlemiştir. Restorasyon projesini 2009 seçimlerinde AKP’nin Kadıköy Belediye Başkan Adayı olan Sinan Genim’in yaptığı köşkte gerçekleştirilen uygulama ile, aslına uygun kalmak şöyle dursun, yapının özgün malzemesi değiştirilip yapım sistemi betonarmeye çevrilmiş, en önemli özelliği olan soğan başlı kubbe yok olmuş ve özgün yapı boyutları aşılmıştır. 50 bin met¬re-ka¬re or¬man ala¬nı için¬de bu¬lu¬nan ara¬zi¬nin mev¬cut imar¬lı kıs¬mı 10 bin met¬re¬ka¬re iken 30 bin met-rekare¬ye çık¬arılmış ve ara¬zi için¬de bu¬lu¬nan ağaçlar in¬şa¬at yü¬zün¬den ta¬lan edil¬miştir.
2 Temmuz 2013’te “Boğaziçi Sahil Şeridi ve Öngörünüm Bölgesi Uygulama İmar Planı ve Vahdettin Köşkü ve Çevresi Yol Düzenlemesi Projesi” kapsamında Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün de imzalarının olduğu Bakanlar Kurulu kararıyla köşke çıkan yolun 4 bin metrekarelik alanı acele kamulaştırma yöntemiyle kamulaştırılmıştır. Roma ziyareti sonrasında Roma’nın korunan mimarisinden ne kadar etkilendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, ülkemizdeki tarihi ve kültürel mirasın korunması konusunda sorumluluk hissetmediği ortadadır. Tarih ve kültür varlıklarını korumak konusunda defalarca sınıfta kalan AKP bir kez daha suç işlemiştir. Böylesi tarihi ve önemli bir yapının yıkılması kararına imza atanların tamamı suçludur.
7 Şubat 2014