Ocak ayında, İdare Mahkemesi Üçüncü Havaalanı Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu raporunun yürütmesini durdurmuştu. Durdurma gerekçeleri arasında havalimanının doğal alanları yok edeceği, içme suyu havzalarına çok büyük zararlar vereceği, sulak alanlar, mera ve tarım alanlarını yok edeceği kaygıları da yer alıyordu. ÇED raporuna rağmen havalimanı inşaatı tüm hızıyla sürse de ortaya çıkan bu yeraltı suları sorununa çözüm olarak önceki gece mecliste kabul edilen torba kanun dahilindeki yasal düzenlemeler sunuldu.
Yeraltı suyu krizini dikkate almak yerine, ÇED raporunu ayaklarının altından çekmek isteyen AKP’liler, hızla geçirdikleri bu düzenlemeyle bir “jeotermal enerji kurulu” kuruyor. Enerji, Kalkınma, Çevre, Sanayi ve yatırım kararına onay veren kurumla ilgili 5 bakandan oluşacak bu jeotermal kurul, herhangi bir yatırımda yaşanacak yeraltı suyu sorununa dair “kamu yararını” gözeterek karara varacak. “Jeotermal kaynak ve doğal mineralli su arama ve işletme faaliyeti ile devlet ve il yolları, otoyollar, demir yolları, havaalanı, liman, baraj, enerji tesisleri, maden petrol doğalgaz işletmeleri, su isale hatları gibi kamu yararı taşıyan yatırımların” birbirini engellemesi, faaliyetin yapılamaz hale gelmesi durumunda, bu kurul devreye girerek jeotermal kaynak ve doğal mineralli su arama ve işletme faaliyetleri ve yatırımla ilgili karar bu kurul tarafından verilecek. Bu demek oluyor ki jeoloji ve çevre alanlarındaki uzmanlıkları kendilerinden menkul olan bahsi geçen bakanlar, insanın en hayati ihtiyacı üzerinde, tanımladıkları “kamu yararı”na göre karar alabilecekler.
Bu jeotermal kurulun nasıl bir kamu yararı tanımlayacağı, 11 yıldır gözetilen kamu yararını sermayenin yararına eşitleyen anlayışı hiç anmasak bile, böyle bir kurulun oluşturulma sebebi ile gün gibi ortadadır. Ne pahasına olursa olsun daha büyük inşaatlar yapmak için her türlü çevre talanına, su kaynaklarının kurumasına, “kamu yararı” kılıfını hazırlayacak bu jeotermal kurul, çevre için hiçbir kaygı taşımayan bir inşaat hızlandırma kurulundan başka bir şey değildir. Bu kurulun varlığı, su kaynakları üzerinde keyfi kararlar verileceğinin utanmazca ilanıdır. Üçüncü havalimanı projesi durdurulmalı, çevre talanını hızlandıracak uygulamalar terk edilmelidir.