300 kişilik katılımla gerçekleşen panelde, Bakanlar Kurulunca, 26 Ocak 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren karar ile Gaziosmanpaşa ilçesi sınırlarında yer alan Karayolları Mahallesinin riskli alan olarak ilan edilmesine tepkilerini dile getiren halk buraya ilk geldiklerinde yol dahi olmadığını, elektriği çevre yerleşmelerden kendileri çektiklerini belirtti. İstanbul’daki birçok yerde olduğu gibi 1984 imar affından yararlanıp arsalarını satın alan yaklaşık 40 yıldır burada yaşayan mahalle halkı son zamanlarda müteahhitlerin gözlerinin yaşadıkları yerde olduğunun farkında olduklarını ve uzun yıllardır emek verdikleri mahallelerini terk etmeyeceklerini ifade ettiler.
TMMM’den Derya Yücedağ ve Avukat Elif Zelal Şeker’in konuşmacı olduğu panelde artık kentlerin planlı gelişme kurguları, toplumun tümüne yönelik talep ve ihtiyaçların belirlenmesi ile değil, sermayenin kendini yeniden üretmeye yönelik kentsel politikalarla ve bu politikaların ürünü olan rant odaklı kentsel projeler ile yönetildiği belirtildi Bu sürecin temel stratejilerinin ise “marka kentler”, “rekabetçilik”, “soylulaştırma”, “yarışan kentler” gibi neo-liberal bir eksen üzerine oturtulduğuna dikkat çekildi. İnşaat sektörüne ağırlık vermenin sağcı iktidarların en temel yönelimi olduğunu da belirterek dünya çapında konut krizlerinin finansal krizlere uç verdiği ülkelerden örnekler gösterildi. İstanbul için ise bunun yaşanma ihtimalinin yüksek olduğuna değinildi. 6306 sayılı afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi kanunundan da ağırlıklı olarak söz edildiği panelde halk mücadelenin esas olarak siyaseten olması gerektiği konusunda uzlaşıldı. Sorularla ve ileriye dönük mücadele hattını belirlemeye yönelik konuşmalarla panel sona erdi.