15 Nisan 2023
Dünyamız bir yandan giderek otoriterleşen kapitalizmle ve neoliberal birikim rejiminin sonucu olan vahşi bölüşüm ilişkileriyle yüzleşirken; üretim araçlarının sahibi olanlarla emekçiler arasındaki uçurum giderek artmakta, tüm halk kesimleri yani emeğiyle geçinen en geniş kesimler giderek mülksüzleşmektedir. Egemenlerin ise tüm bu olup bitenleri artık saklayamaz olduklarını açıkça görmekteyiz.
Halkları zenginlikte değil yoksullukta eşitlemeye çalışan kapitalist bölüşüm ilişkileri; geçmişte görece daha ayrıcalıklı kesimler olan mühendis, mimar, şehir plancısı ve diğer teknik elemanları da işçi sınıfının çekirdeğini oluşturan geniş kesimlerle birlikte yoksullukta eşitlemeye çalışmaktadır.
Ülkemizde öteden beri var olan toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ve dezavantajlı kesimlere yönelik ayrımcılık, geçtiğimiz dönemde katmerlenerek artmıştır. Kadın, LGBTİ+ mühendis mimar ve teknik elemanlar da, başta çalışma koşulları olmak üzere yaşamın tüm alanlarında baskılara maruz kalmaktadır. Etnik kökenler, inançlar, cinsel yönelimler, engellilik durumları, siyasi görüşler; tüm emekçiler için olduğu gibi, teknik elemanların da ayrımcılığa ve mobbinge maruz bırakılmasına bahane olmaktadır.
Geçmişte var olan “beyaz yaka-mavi yaka” ayırımı yerine adeta “gri yaka”ya dönüşen emekçi sınıf kesimleri içinde, eskinin görece ayrıcalıklı kısmını oluşturan ama günümüzde ancak emek gücünü satarak geçinebilen bizler, aslında işçi/emekçi olduğumuzun şimdilerde daha çok farkındayız. Yoksullukta değil “zenginlikte” eşit olmanın haklarımızı savunarak ve kazanarak pekala mümkün olduğunu; ayrımcılığın son bulduğu, eşit yurttaşlığın hakim olduğu bir ülkede yaşamak için mücadele edeceğimizin bilinmesini istiyoruz.
Yirmi bir yıldır ülkeyi yöneten iktidar partisinin toplumun emekçi kesimleri üzerinde ağır ekonomik yıkımlar yarattığı bir ortamda; 6 Şubat 2023 günü Kahramanmaraş merkezli olarak meydana gelen ve halen devam eden depremler, 11 ili etkileyerek elli binin üzerinde yurttaşın yaşamını yitirmesine, yüz binlerce insanın yaralanmasına, engelli olmasına, evsiz ve ekonomik olanaklardan yoksun kalmasınaneden olmuştur. Zaten öncesinde ekonomik olarak zor günler yaşayan depremzedeler, yıkılan yüz binlerce evin olduğu şehirlerde hayatlarını sürdürmeye çalışmaktadır. Depremzedeler kış mevsimi koşullarında çadırlarda yaşam mücadelesi verirken bir de sel baskınları ile daha da zor durumda kalmışlar ve halen barınma sorunu başta olmak üzere devam eden pek çok sorunla hayatta kalmaya çalışmaktadırlar.
İktidarın tüm yetersizliğine karşın deprem bölgelerinde birçok sivil toplum örgütü, muhalif siyasi partiler, yerel yönetimler ile TMMOB ve TTB başta olmak üzere meslek odaları büyük bir dayanışma ağı örmüştür.
Bir taraftan yaralar sarılmaya çalışılırken diğer taraftan Cumhuriyetin 100. yılında, tarihimizin en kritik seçimine hazırlanıyoruz.
Yaşanan bu büyük felaket, tek adam rejimi altında çürüyen devlet kurumlarının liyakatsiz yöneticilerini, rant uğruna talan edilen tarım arazilerini, yok edilen ormanlarımızı, dere yataklarına verilen imar izinlerini/aflarını, kamu adına bağımsız olarak yapılmayan yapı denetimlerini, çalışmayan arıtma tesislerini, müteahhit ve yerel yönetim kadrolarının işbirliği içinde yaptıkları parsel bazında imar değişikliklerini ve daha birçok meseleyi en açıkça gözler önüne sermiştir.
Bugüne kadar talana karşı duran, kamu veya özel sektörde çalışan mimar, mühendis ve şehir plancılarına devletin sopası gösterilmiş; ya işlerinden olmuşlar ya da korku iklimi yaratılarak haksız gözaltılara ve tutuklamalara maruz kalmışlardır. Bir yandan toplumsal yaşamımız baskı altına alınırken diğer yandan meslek yaşamımız olumsuz etkilenmiş, meslektaşlarımız, ekonomik krizin kıskacında, giderek yoksulluğa itilmiş ve itilmeye devam edilmektedir.
Planlamayı yok sayan, yapıldığında da halk yararına değil rant yararına yapan anlayışın, seçim sonrasında derhal terk edilmesi ve halk yararına, demokratik planlama yapısının kurulması için Toplumcu Meclis olarak mücadele edeceğiz.
Dil, din, ırk, cins ve cinsel yönelimleri fark etmeksizin, emekten, eşit, özgür ve insanca yaşamdan yana; özgürlük, barış ve kardeşliğin hakim olduğu bir dünya için:
Toplumcu mühendis, mimar, şehir plancıları ve bu alanlarla ilgili çalışan tüm teknik elemanlardan oluşan Toplumcu Meclis olarak; tek adam garabetine ve rant düzenine son vermek için, 14 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleşecek Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerinde halkımızı ve tüm bileşenlerimizi,
OY KULLANMAYA, OYUNA SAHİP ÇIKMAYA, EMEK VE ÖZGÜRLÜK İTTİFAKI’NA GÜÇ VERMEYE, TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ (TİP) MİLLETVEKİLİ LİSTELERİNE OY VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ!
Toplumcu Meclis çalışmamızda yer alan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Adayları*:
- Bilgehan Tuba Tiryaki (Türkiye İşçi Partisi)
- Deniz Öztürk (Türkiye İşçi Partisi)
- Fatma Gül Eryıldız Şenvardar (Türkiye İşçi Partisi)
- Özlem Teke (Yeşiller Partisi adına Türkiye İşçi Partisi listesinde)
- Sedat Durel (İşçi Demokrasisi Partisi (İDP) adına Türkiye İşçi Partisi listesinde)
* Adaylarımız alfabetik sıraya göre yazılmıştır.
Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi