• En Son
  • En çok Okunan

Tasarım Camiasının Kaygan Zemini: Yarışmalar

Ağustos 17, 2013
3 Aralık Mücadele Günüdür

3 Aralık Mücadele Günüdür

Aralık 3, 2022
İBB Suça Ortak Olma

İBB Suça Ortak Olma

Temmuz 27, 2022
Mühendis, Mimar, Şehir Plancısı Asgari Ücreti Arttırılmalıdır!

Mühendis, Mimar, Şehir Plancısı Asgari Ücreti Arttırılmalıdır!

Temmuz 16, 2022
Okmeydanı’nda Rantsal Dönüşüme Karşı Halkın Yanındayız

Okmeydanı’nda Rantsal Dönüşüme Karşı Halkın Yanındayız

Haziran 9, 2022
Kamusal Arsa ve Arazilerin Özelleştirilmesi-Özelleşmesi

Kamusal Arsa ve Arazilerin Özelleştirilmesi-Özelleşmesi

Haziran 5, 2022
Çorlu Ailelerini Savunduğu İçin Yargılanan Üyemiz Mühendis Birtan Altan’a Beraat

Çorlu Ailelerini Savunduğu İçin Yargılanan Üyemiz Mühendis Birtan Altan’a Beraat

Mayıs 20, 2022
Mühendislere Mimarlara Şehir Plancılarına Açık Çağrı

Mühendislere Mimarlara Şehir Plancılarına Açık Çağrı

Nisan 29, 2022
Yaşasın 1 Mayıs

Yaşasın 1 Mayıs

Nisan 29, 2022
TMMOB Neden Hedefte – Ümit Bayrak

Toplumcu Meclis’ten TMMOB ve Bağlı Odaların Genel Kurulları Sürecine İlişkin Açıklama

Şubat 16, 2022
Barınma Hakkı: Konut ve Kira Sorunu – Sinem Yıldız

Barınma Hakkı: Konut ve Kira Sorunu – Sinem Yıldız

Şubat 9, 2022
İklim Krizi

İklim Krizi

Haziran 5, 2022
TMMOB Mühendis, Mimar, Plancılar için 2022 Yılı Brüt Asgari Ücreti Belirledi: 7850TL

TMMOB Mühendis, Mimar, Plancılar için 2022 Yılı Brüt Asgari Ücreti Belirledi: 7850TL

Aralık 22, 2021
Toplumcu Meclis
Perşembe, Şubat 2, 2023
  • Ana Sayfa
  • Etkinlikler
  • Basın Açıklamaları
  • Haber & Duyuru
  • Makaleler
  • Sunumlar
  • İletişim
No Result
View All Result
Toplumcu Meclis
No Result
View All Result

Tasarım Camiasının Kaygan Zemini: Yarışmalar

system
Ağustos 17, 2013
in Makaleler
0

YOU MAY ALSO LIKE

Barınma Hakkı: Konut ve Kira Sorunu – Sinem Yıldız

Bitmeyen Kavga: Türkiye’de Kentler, Kent Hakkı ve Evimiz – Deniz Öztürk

Mimarlık yarışmalarına, Türkiye’de başlangıç döneminden itibaren bakıldığında, yarışma sorunsalı çeşitli dinamikler üzerinden gündeme gelmiştir.  Yarışma olgusu, farklı dönemlerde, mimarlığın kurumsal yapısının  örgütlenmesi, bir iş alma ve iş verme yöntemi,  çağdaş Türk mimarisi üslubunun yaratılması, kamuya hizmet, kültürel kimliğin yeniden yorumlanması gibi anlamlar taşımıştır. Mimarlık pratiği çoğu zaman egemen ideolojilerin ve iktisadi politikaların yön verdiği bir eksende karşımıza çıkmaktadır. Örneğin, Erken Cumhuriyet döneminde, o dönemin siyasi ideolojisinin mekan üzerinden yansıtılması için Türk devriminin modern mimarlık ile temsiliyeti ifadesi yarışma şartnamelerinde yer alıyor. Günümüzde de neoliberal politikalar ile sermaye grupları, özellikle kent merkezlerinde bir inşa basıncı oluşturarak arazi rantı üzerinden kent mekanında devingen bir değişiklik yaratıyor. Yarışmalar bu değişikliğin sorgulanmadan kimlik bulmasını sağlayan kaygan zeminler yaratıyor mu acaba?

Yarışma ortamı, tasarımcıların özgün üretim yapabilmesi, yapılan üretim aracılığıyla bir söz söylenmesi, farklı söylemleri tartışmaya açması açısından mimarlık pratiklerinin üretildiği bir tasarım stüdyosu olarak nitenebilir. Aynı zamanda, kamu yapılarının ihale yerine yarışma ile projelendirilmesi, nitelikli bir jüri, adaletli bir değerlendirme, politik ve bireysel çıkarların söz konusu edilmediği durumlarda demokratik bir katılım süreci sunuyor. Fakat, jürinin yarışmayı açan kurumun istek ve ricaları doğrultusunda hareket edecek üyelerden belirlenmesi (proje yapım maliyeti, uygulanabilirliği konusundaki derecelendirme anlaşmaları dışında) gibi birtakım karşılıklı anlaşmalar dizisini içeren yarışmalar, demokratik katılımın sorgulanabilirliğini bile ortadan kaldırıyor. Bunlarda sermaye, mevki ilişkileri üzerinden güzellemeler yapılarak karşılıklı sırtlar sıvazlanıyor.

Aynı zamanda, uzmanların, akademisyenlerin görüşleri alınmadan ideolojik yaklaşımı bir güç gösterisi şeklinde ortaya koyan projeleri, ama yine de  “yarışma” tacıyla süsleyince toplumda bir anda zihinler bulanıyor. Goethe’nin yarattığı Faust karakteri, dünyayı nasıl ve ne şekilde olursa olsun değiştirme güdüsü ile gündelik yaşamda hayat buluyor. “Yarışma” kelimesi sihirli dokunuşuyla, tasarımcı kişinin var etme egosunu dürtüyor, toplumda da demokrasi algısını uyandırıp demokratik olmayan bir sürecin sunuşundaki kıvraklık sayesinde bu ikircikli durumun üstünü örtüyor. Bunun en yakın örneğini Çamlıca Camisi yarışmasında gördük. Bu yarışmanın  kent silüeti, mimari program yer ilişkisi vb. mimari sorgulamalarının yanı sıra, iktidarın kent silüetindeki güç sembolünün yaratılması, toplumun mukafazakarlaşmasının hakimiyet olgusunun kent mekanına yansıması gibi ideolojik okumalarını göz ardı eden pek çok kişi, yarışma söyleminin büyüsüyle bu yarışmaya katıldı.

Seranit Yapı  Grubu sponsorluğunda gerçekleştirilen “Yarışmayla Yap” projesi de tam da bu Çamlıca Camisi tartışmalarının süregeldiği zamanda hararet kazandı. Kentsel dönüşümün resmiyete döküldüğü günlerde de “Cumhuriyet’in en büyük imar hareketi” için alternatif bir yaklaşım modeli olarak sunuldu. Tehlikeli olan ise yarışma kelimesinin sihiri ile bu modelin, proje üreticilerinin sistem içerisindeki konumlanışı nedeniyle çoğunlukla kabul görmesidir.

“Yarışmayla Yap” söylemi, üretilen tüm projelerin yarışma ile üretilmesinin onanması şeklinde iktidara söylemi üzerinden el veriyor. Tasarım camiasının üzerine çöken bu söylemin arkasında kim var peki?  Seranit Yapı Grubu…

Seranit, Müsiad’ın 21. Olağan Genel Kurulu’nun altın sponsoru olur…

Seranit Granit Seramik Sanayi Ticaret A.Ş.’ye ait granit seramik fabrikasının açılışını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yapar…

Seranit, dünyaya açılmayı hedeflemektedir…

AKP’nin büyüttüğü sermaye grupları arasında yer alan Sinpaş grubu şirketlerinden Seranit, “Yarışmayla Yap” diyerek bu söylemle tasarım camiasını kendi çatısında birleştirmemiş midir? Böylelikle artık her şey kontrol altındadır. Egemen ideolojinin yansıtıldığı projelere muhalefet söylemler bile kontrol altındadır. Aynı zamanda bir diğer tehlike de, bir süre sonra bu danışıklı dönüşük sürecin kirlenmişliğinin  farkında olan tasarımcıların nitelikli de olsa yarışma sürecinden izole olacak olmasıdır.

Bu durumda yarışma yoluyla mimari proje elde edilmesini, günümüzde Türkiye’nin içinde bulunduğu nesnelliği analiz etmeden yorumlamak mümkün değildir. Mimarlar, tasarımcılar topluma karşı sorumlu olduklarını unutmamalı, bu refleksle Faustvari bir tutum takınmadan hareket ederek yarışmaların arka planındaki dinamikleri sorgulayıcı bir davranış sergilemelidir. Yoğun imar faaliyetlerinin başlatıldığı bir dönemde bu söylemin somutluk kazanması yaşanan (mekansal ve toplumsal) dönüşüm için yapılan bir meşruiyet mücadelesidir. “Yarışmayla Yap” iktidarla, sermaye grubunun yaptığı bir anlaşmadır!

Paylaş133Tweet83Paylaş33Paylaş23

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kategoriler

  • Basın Açıklamaları (78)
  • Etkinlikler (23)
  • Haber & Duyuru (68)
  • Kent Suçları Günlüğü (76)
  • Makaleler (67)
  • Sunumlar (26)

Son Yayınlananlar

3 Aralık Mücadele Günüdür

3 Aralık Mücadele Günüdür

Aralık 3, 2022
İBB Suça Ortak Olma

İBB Suça Ortak Olma

Temmuz 27, 2022
Mühendis, Mimar, Şehir Plancısı Asgari Ücreti Arttırılmalıdır!

Mühendis, Mimar, Şehir Plancısı Asgari Ücreti Arttırılmalıdır!

Temmuz 16, 2022
  • Ana Sayfa
  • Etkinlikler
  • Basın Açıklamaları
  • Haber & Duyuru
  • Makaleler
  • Sunumlar
  • İletişim


© 2021 ToplumcuMeclis.org

No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Etkinlikler
  • Basın Açıklamaları
  • Haber & Duyuru
  • Makaleler
  • Sunumlar
  • İletişim


© 2021 ToplumcuMeclis.org

Are you sure want to unlock this post?
Unlock left : 0
Are you sure want to cancel subscription?