İstanbul’un tarihi semtlerinden biri olan Sulukule, 2006 yılında kentsel dönüşüm alanı ilan edilmiş, tarihi yapıların aslına sadık kalınarak yeniden inşa edileceği vaatleriyle başlatılan 6 yıllık kentsel dönüşüm projesinin sonucunda bütün bir semt milyon dolarlık villalarla donatılmıştı. Sonuç olarak Sulukule’nin tarihi ve sosyal dokusu yok oldu, semtte yaşayan Roman vatandaşlar kentin onlarca kilometre dışındaki TOKİ konutlarına sürüldü, önceden yaşadıkları yerler AKP’nin yarattığı zenginlerin eline geçti.
Sulukule’ye benzer bir uygulama Fener-Balat’ta da hayata geçirilmek isteniyor. Fener-Balat’ta 2012 yılında Fatih Belediyesi, 4 mahalleyi kapsayan bir Yenileme Projesi hazırladı. Projenin hayata geçirilebilmesi için mahalle sakinlerini pazarlıkla ikna etme zahmetine katlanmak istemeyen Fatih Belediyesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aracılığıyla Bakanlar Kurulu’ndan acele kamulaştırma kararı çıkarttı. Karara ilişkin Fener Balat Ayvansaray Mülk Sahipleri ve Kiracılarının Haklarını Koruma Derneği, 2012 yılının Eylül ayında yürütmeyi durdurma istemiyle dava açtı. Derneğin açtığı davada Danıştay, geçtiğimiz günlerde, acele kamulaştırma kararını gerekçesiz bularak yürütmesini durdurdu.
Danıştay kararının gerekçeleri arasında; “yenileme alanındaki bütün taşınmazları kapsayan soyut nitelikte bir karar” alındığına, Fatih Belediyesi’nce “herhangi bir somut inceleme yapılmadığına” ve “kamulaştırmada acelelik hali bulunduğu yolunda herhangi bir gerekçe sunulmadığına”, “davacının mülkiyet hakkından yoksun bırakılmasına neden teşkil edebilecek şartların yerine getirilmediğine” ve “kamu yararının somut olarak ortaya konulamadığına” ilişkin hükümler yer alıyor.
Balat için verilen yürütmeyi durdurma kararı, kentlerin merkezi bölgelerinde yer aldıkları için arsa rantı çok yüksek olan kentsel SİT alanlarında yapılacak yenileme çalışmalarında acele kamulaştırma aracının kullanılmasını engelleyebilecek oldukça önemli bir gelişme. Ancak yalnızca yenileme alanlarıyla ilgili verilen bu karar acele kamulaştırma ile yapılacak kentsel dönüşüm projelerini durdurmak için yeterli değil. Afet Yasası ile riskli alan ilan edilen bölgeler için acele kamulaştırma kararları alınmaya devam ediliyor. Üstelik Afet Yasası’na konulan hükümler nedeniyle bu kararlarla ilgili yürütmeyi durdurma istemiyle dava açılamıyor. Kentlerimizin yangından mal kaçırırcasına acele kamulaştırma kararlarıyla talan edilmesine bir an önce son verilmeli, hukuka açıkça aykırı hükümleri olan Afet Yasası kaldırılmalıdır.