2012 yılında Arhavi Elektrik Üretim Limited Şirketi, Artvin’in Arhavi ilçesine 14 MW’lık HES projesi ile başvuruda bulundu. Şirketin HES projesinin şimdiye kadarki HES projelerinden de daha inanılmaz olan özelliği HES’in şehrin merkezinde olmasıydı.
Kavak Regülâtör ve HES projesinde Çifteköprü Deresi’nin sularının 5 km’lik su borusu ve su tünelleri yoluyla şehre taşınması, şehrin kenarına yapılacak olan yükleme havuzunda toplandıktan sonra şehrin içindeki santralde elektriğin üretilmesi planlanıyor. Bu süreç hem akarsu vadisini hem de kent içi imar uygulamalarını etkiliyor.
Kavak HES projesi için Arhavi Belediye Meclisi tarafından ilçenin imar planlarında 2013 yılında değişiklik yapılarak daha önce tarım alanı olan Cumhuriyet Mahallesi’nin bir kısmı ‘konut dışı kentsel çalışma alanı’ ilan edilip şehir merkezinde kurulması planlanan HES projesine imar izni verilmişti. Şehir içi HES projesine karşı olan bölge halkı ise projenin iptal edilmesi için yürütmeyi durdurma talebiyle Rize İdare Mahkemesi’ne dava açmıştı. Mahkeme, HES projesinin kurulması planlanan bölgenin bilirkişi tarafından incelenmesi yönündeki kararını verdi. Bilirkişi heyeti bölgeye giderek inceleme yaptı. Ancak mahkeme sonuçlanmadan projenin tamamlanması için Arhavi Belediyesi şehir içi HES projesine inşaat ruhsatı verdi.
Halkın yaşam alanı hakkındaki taleplerini göz önüne almayan, mahkeme sonuçlarını beklemeyerek hukuku önemsemeyen bir idare örneği yaşanıyor. Bir boru hattı ile sadece doğayı değil şehri bile bıçak gibi ikiye bölen projeler üretiliyor. Şirketlerin taleplerini her şeyden öne koyan yerel yönetimler halka hesap vermelidir.