• En Son
  • En çok Okunan
Kanal İstanbul’u yaptırmayacağız! Şimdi her zamankinden daha çok kararlıyız.

Kanal İstanbul’u yaptırmayacağız! Şimdi her zamankinden daha çok kararlıyız.

Nisan 5, 2021
3 Aralık Mücadele Günüdür

3 Aralık Mücadele Günüdür

Aralık 3, 2022
İBB Suça Ortak Olma

İBB Suça Ortak Olma

Temmuz 27, 2022
Mühendis, Mimar, Şehir Plancısı Asgari Ücreti Arttırılmalıdır!

Mühendis, Mimar, Şehir Plancısı Asgari Ücreti Arttırılmalıdır!

Temmuz 16, 2022
Okmeydanı’nda Rantsal Dönüşüme Karşı Halkın Yanındayız

Okmeydanı’nda Rantsal Dönüşüme Karşı Halkın Yanındayız

Haziran 9, 2022
Kamusal Arsa ve Arazilerin Özelleştirilmesi-Özelleşmesi

Kamusal Arsa ve Arazilerin Özelleştirilmesi-Özelleşmesi

Haziran 5, 2022
Çorlu Ailelerini Savunduğu İçin Yargılanan Üyemiz Mühendis Birtan Altan’a Beraat

Çorlu Ailelerini Savunduğu İçin Yargılanan Üyemiz Mühendis Birtan Altan’a Beraat

Mayıs 20, 2022
Mühendislere Mimarlara Şehir Plancılarına Açık Çağrı

Mühendislere Mimarlara Şehir Plancılarına Açık Çağrı

Nisan 29, 2022
Yaşasın 1 Mayıs

Yaşasın 1 Mayıs

Nisan 29, 2022
TMMOB Neden Hedefte – Ümit Bayrak

Toplumcu Meclis’ten TMMOB ve Bağlı Odaların Genel Kurulları Sürecine İlişkin Açıklama

Şubat 16, 2022
Barınma Hakkı: Konut ve Kira Sorunu – Sinem Yıldız

Barınma Hakkı: Konut ve Kira Sorunu – Sinem Yıldız

Şubat 9, 2022
İklim Krizi

İklim Krizi

Haziran 5, 2022
TMMOB Mühendis, Mimar, Plancılar için 2022 Yılı Brüt Asgari Ücreti Belirledi: 7850TL

TMMOB Mühendis, Mimar, Plancılar için 2022 Yılı Brüt Asgari Ücreti Belirledi: 7850TL

Aralık 22, 2021
Toplumcu Meclis
Çarşamba, Şubat 8, 2023
  • Ana Sayfa
  • Etkinlikler
  • Basın Açıklamaları
  • Haber & Duyuru
  • Makaleler
  • Sunumlar
  • İletişim
No Result
View All Result
Toplumcu Meclis
No Result
View All Result

Kanal İstanbul’u yaptırmayacağız! Şimdi her zamankinden daha çok kararlıyız.

system
Nisan 5, 2021
in Basın Açıklamaları
0

YOU MAY ALSO LIKE

3 Aralık Mücadele Günüdür

İBB Suça Ortak Olma

5 Nisan 2021

 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, dün sosyal medyadan yayınladığı yazıda başta İstanbullular olmak üzere halkın büyük çoğunluğunu karşısına almıştır.

 

Bilim insanlarının görüşlerini yok sayan iktidar, kullandığı çirkin dille bir kez daha “Ya Kanal Ya İstanbul” diyenlere saldırmaktadır. Anayasa’nın 135. Maddesi’nde belirtilen kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından biri olan TMMOB’ye dönük suçlama; “projeye takoz olmak”tır. Kamu niteliğinde kuruluş olarak, kamu yararını, ekolojiyi, kentlerin ve coğrafyaların belleğini, yaşayanlarının haklarını koruma görevini yerine getiren ve bu nedenle görevlerini yapan bilim ve meslek insanları ve tüm “Kanal İstanbul’a hayır” diyenler, Bakan Kurum’a görevini hatırlatmaktadır.

 

Kanal İstanbul projesi, İstanbul’dan Marmara’ya, Karadeniz’e tüm coğrafyayı geri dönülmez biçimde etkileyecek doğa katliamı, ekolojik yıkım, sosyolojik çöküş projesidir. Kanal İstanbul projesi, bir ekolojik yıkım olmanın yanında şehrin içine yeni bir şehir yaratma projesidir. Yaratacağı rant nedeniyle gayrimenkul zenginlerini daha zengin etmek için siyasi iktidar tarafından bir beka meselesi olarak görülmektedir. Türkiye’nin yaşadığı ekonomik duraksamaya nefes aldıracağı, ekonomik büyümesine katkı sağlayacağı düşünülen, küresel bir imge yaratma amacı olan, suni bir biçimde tüketilebilecek kentsel mekan üretme gayretindeki bu projenin yaratacağı çevresel ve sosyal etki sadece rakamlarla değerlendirilemez. Bu proje, bir siyasi iktidar, bir rant projesidir. Planlanan kanal güzergahı etrafındaki 40 milyon metrekare el değiştiren arazinin, kimlere geçtiği, kimlerin zengin edildiği, TBMM’de verilen soru önergelerine rağmen açıklanmamaktadır. Hatta bu soru işaretleri cevaplanmazken, geçtiğimiz yıl Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, belediyelerin tapu bilgilerine ulaşımına kısıtlama getirmiştir.

 

Sadece yapılacak olan hafriyat çalışmaları bile milyonlarca liralık rant yaratacaktır. Kaldı ki, kendilerinin çirkin bir ifade ile “takoz odalar” olarak adlandırdığı meslek odalarından biri olan Maden Mühendisleri Odası’nın Kanal İstanbul ÇED Raporu’nu sayfa sayfa okuyup, içindeki hafriyat, patlatma miktarlarındaki çelişkiye dikkat çektiği raporunda da belirtildiği gibi, bilerek yanıltılan rakamlar sebebiyle, buradan ne kadar rant yaratılacağı da halkın bilgisinden kaçırılmaktadır. Halkın sağlık, yoksulluk ve açlıkla uğraştığı bugünlerde, birileri değiştirdikleri imar planlarıyla İstanbul’un henüz yapılaşmayan, ekolojik devamlılık açısından korunması gerekli alanlarını imara açmakta, yandaşa ve uluslararası sermayeye arazi satışı yapmaktadır.

 

Afetini bekleyen İstanbul’a, yeni bir afet gündemi dahil edilmeye çalışılmaktadır. Oysaki yıllardır, meslek odalarının, bilim insanlarının tüm uyarılarına rağmen gerçekleşmeyen sağlıklı, güvenli konutlarda yaşam hakkı, Kanal İstanbul bütçesi olarak Bakanlıkça açıklanan 110 milyar lira ile depreme dayanıklı 1.384.000 adet yeni konut yapılarak sağlanabilir. İstanbul depreminde kenti kaosa sürükleyecek olan Kanal İstanbul projesi yerine, deprem etkilerini minimuma indirecek, halkın yararına, depreme dayanıklı yapılar yapılması ve rezerv toplanma alanları tasarlaması gerekmektedir.

 

Ülkemizde dev proje, çılgın proje şeklinde lanse edilen Kanal projesi, bir hafriyat-dolgu ve rant projesidir. Bir gün ekranlarda, “biz bu kente, İstanbul’a ihanet ettik” dendiğini tekrar duymamak için ısrarla tekrarlıyoruz: bu geri dönüşsüz bir ekolojik yıkım demektir.

 

Yüzlerce bilim insanının, yaptığı çalışmalar göstermektedir ki bu proje akıl dışıdır ve İstanbul’un katili olacaktır. Bakanın “Türkiye’nin en kapsamlı raporu” olduğunu söylediği ve okunmadan eleştirildiğini iddia ettiği ÇED Raporu’nun nasıl hazırlandığı, Ocak ayında Kanal İstanbul projesi bilirkişi heyetinden bir profesörün “tehdit edildim” diyerek heyetten çekildiği haberleri ile basına yansımıştı. Kanal İstanbul ÇED Raporu, bilimsel değerlendirmeler açısından taraflı, çarpıtılmış verilerle dolu ve yanıltıcıdır.

 

Kanal İstanbul:

  1. İstanbul’un anayasası sayılan, 2009 yılında onaylanan, 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı notları İstanbul’un kuzeyini kentin büyümesine kapatma uyarısını çok net yapmakta ve kuzey ormanlarını, su havzalarını koruma sınırını çizmekteydi. Kanal İstanbul projesinin ÇED Raporu’nun gündeme gelişi ile eş zamanlı olarak Çevre Düzeni Planı için de değişiklik yapılmakta, kentin kuzeyinde Kanal’ın 2 tarafında yeni bir şehir projesinin yasal zemini hazırlanmak istenmektedir. Bu projenin gayrimenkul projesi boyutu en az Kanal kadar İstanbul için yıkım demektir. 22 Mart tarihinde yapılan son Çevre Düzeni Plan değişikliği için son itiraz günü olan 21 Nisan’a kadar tüm yurttaşlarımıza Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri’ne dilekçelerini vermeye davet ediyoruz.
  2. Projenin en ciddi tehditlerinden birisi susuzluktur. ÇED Raporu’nda Sazlıdere barajının %60’ının iptal olacağı net biçimde ifade edilmektedir. Bu da İstanbul’un 25 günlük su ihtiyacı demektir. Var olan su kaynaklarının yok oluşu, yeni nüfus basıncı, su havzalarının, bu havzalara akan derelerin, yer altı kaynaklarının birbirine ulaşamaz hale getirilmesi, tatlı su kaynaklarının tuzlu su riskiyle karşı karşıya bırakılması, çözüm olarak sunulan Melen Barajı projesinin türlü yolsuzluklarla batırılması görmezden gelinmeye çalışılmakta ve susuzluk tehlikesi yalan olarak nitelendirilmektedir.
  3. Deniz ekosistemi zarar görecek, Marmara denizinde canlılık yok olacaktır. Oşinografi yani okyanus bilimcilerin kesinkes uyarısı, Karadeniz ve Marmara’nın oturmuş karakterlerinin ve uyumlarının hızlıca, birbirlerini yok edercesine hareket edeceğidir. Uzmanlar Marmara’nın ölü bir deniz olacağı konusunda net uyarılarını yapmaktadırlar.
  4. Proje alanının %52si tarım arazisi ve meradır. Proje alanında bulunan tarım arazilerin yok olacağı gibi, yeni yapılaşmalarla tarım arazileri tehdit altında kalacaktır. Ayrıca İstanbul’un kuzey köylerinin boşaltılması, buradaki hayvancılık ve tarım yapan sakinlerinin sürgünü planlanmaktadır.
  5. Bu proje büyük bir kaz-doldur projesidir. ÇED Raporu’nca en büyük iş kalemi olan hafriyat ve dolgu işlerinin proje süresinin en az 4 yılını alacağı öngörülmektedir. Kaldırılan hafriyatın nereye boşatılacağı sorusu, ÇED Raporu’nda maliyet ve zaman tasarrufu sebebiyle Karadeniz kıyısında 38 km uzunluğundaki bir dolgu alan ile yanıtlanmaktadır.

Bu projenin çevresel, kentsel, finansal etkileri burada kısaca sayılanlardan çok daha fazlasıdır.

İzin vermiyoruz. Siz de doğayla, İstanbul’la inatlaşmayın!

 

Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi

Etiketler: Kanal İstanbulKanal İstanbul ÇED Raporu
Paylaş136Tweet85Paylaş34Paylaş24

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kategoriler

  • Basın Açıklamaları (78)
  • Etkinlikler (23)
  • Haber & Duyuru (68)
  • Kent Suçları Günlüğü (76)
  • Makaleler (67)
  • Sunumlar (26)

Son Yayınlananlar

3 Aralık Mücadele Günüdür

3 Aralık Mücadele Günüdür

Aralık 3, 2022
İBB Suça Ortak Olma

İBB Suça Ortak Olma

Temmuz 27, 2022
Mühendis, Mimar, Şehir Plancısı Asgari Ücreti Arttırılmalıdır!

Mühendis, Mimar, Şehir Plancısı Asgari Ücreti Arttırılmalıdır!

Temmuz 16, 2022
  • Ana Sayfa
  • Etkinlikler
  • Basın Açıklamaları
  • Haber & Duyuru
  • Makaleler
  • Sunumlar
  • İletişim


© 2021 ToplumcuMeclis.org

No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Etkinlikler
  • Basın Açıklamaları
  • Haber & Duyuru
  • Makaleler
  • Sunumlar
  • İletişim


© 2021 ToplumcuMeclis.org

Are you sure want to unlock this post?
Unlock left : 0
Are you sure want to cancel subscription?