24 Nisan 2020
Koronavirüs (Covid-19) salgını tüm dünyada etkisini sürdürürken devletlerin önlem paketleri, vaka ve hastalık sebebiyle kayıpların sayıları açıklanmaya devam ediyor. Bir taraftan fiziksel mesafelenmenin önemi uzmanlar tarafından sürekli vurgulanır, #EvdeKal çağrıları yapılırken, diğer taraftan “beton işleri”nin hiç durmadığını görüyoruz. Doğa talanı ise fütursuzca sürüyor. 22 Nisan Dünya Günü idi ve henüz dünyayı iyileştirme uğraşı görünür değil.
“22 Nisan Dünya Günü, ilk olarak San Francisco’da 1969 yılında düzenlenen Ulusal UNESCO Dünya Konferansında John McConnell tarafından dünyamızın yaşamı ve güzelliğini kutlayarak karşı karşıya kaldığı çevresel tehditlere dikkat çekmek amacıyla bir özel gün düzenlenmesi fikri ile ortaya çıkmıştır.” (Wikipedia)
Yaşadığımız pandemi başka türlü yaşama biçimlerini düşündürmeye ve tartıştırmaya başladı. Bunun başka bir dosyanın konusu olacağını söyleyelim ve bu dosyada pandemi başladığından beri ülkemizdeki “beton işleri”nden bazılarını unutmayalım diye alt alta yazalım.
SALDA GÖLÜNDE MİLLET BAHÇESİ İNŞAATI “İZİNSİZ” BAŞLADI
Türkiye’nin en temiz ve dokunulmamış gölü olarak bilinen Salda Gölü; içinde magnezyum ve sodyum elementlerinin bulunduğu, beyaz kumsalın bu elementler sayesinde oluştuğu ve yapısı ve barındırdığı endemik türler sebebiyle de Uluslar arası öneme sahip doğal varlıktır. Salda Gölü 1989 yılında Doğal Sit Alanı staüsünü almıştır; ancak 2019 yılında “Millet Bahçesi” ilan edilmesiyle göle yapılı müdahale süreci başlatılmak istenmektedir.
Çevre ve Şehirclik Bakanlığı Şubat 2019 tarihinde Salda Gölü etrafındayapılacak Millet Bahçesi için peyzaj çalışmalarını başlatacaklarını açıklamıştı. Bu açıklama üzerine, Türkiye’deki benzer uygulamaların korunması gerekli doğal varlıklara imar müdahalelerini de beraberinde getirdiği bilindiğinden Salda Gölü’nde yapılaşma iddiaları tartışılmaya başlandı. 14 Mart 2019 tarihinde yayınlanan cumhurbaşkanı kararı ile Salda Gölü ve çevresi Özel Çevre Koruma Bölgesi kapsamına alındı. Bu kararla, yeni yapılaşmaların önünün kesileceği; ancak başlatılan projenin süreceği belirtildi.
12 Nisan 2020’de Koronavirüs önlemleri kapsamında Salda Gölü ve çevresi ziyarete kapatılmıştı. Ancak iş makinelerinin, kamyoların, dokunulmaması gereken doğal ortama girdikleri görüntüleri basına yansıdı. Bakan yaptığı açıklamada, ihaleyi alan firmanın usulsüz iş yaptığını ve soruşturma başlatıldığını açıkladı. Ancak yüklenici firma yetkilieri tarafından kamyonlarla taşınan “huntit minerali”nin el arabalarıyla yerine geri taşındığı bildirildi.
Bu olay size de Dipsiz Kuyu’nun define için “izinli” boşaltılmasını hatırlattı mı?
TMMOB Peyzaj Mimarları Odası açıklaması: http://peyzajmimoda.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=8334&tipi=3&sube=0
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/salda-golunun-tasinan-kumlari-eski-yerine-aliniyor-1734449
https://tele1.com.tr/salgini-firsat-bildiler-salda-golunde-insaat-basladi-151262/
KANAL İSTANBUL PROJESİ’NE BAĞLI İLK İHALE MASKELERLE YAPILDI
Dünyanın koronavirüs ile boğuştuğu ve Türkiye’de de önelmelerin açıklanmaya başladığı günlerde Kanal İstanbul projesi’ne bağlı ihale gündeme geldi. İhale konusu; Kanal İstanbul projesinin etki alanında kalan tarihi Odabaşı ve Dursunköy köprülerinin rekonstrüksiyon (yeniden yapım) projelerinin hazırlanması idi. Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü’nde gerçekleştirilen Kanal İstanbul Etki Alanındaki Tarihi Odabaşı ve Tarihi Dursunköy Köprüleri İhalesi için teklifler kapalı zarf usulüyle alındı. 5 firmanın katıldığı ihalede Artuklu Mimarlık’ın teklifi geçersiz sayılırken, Mukarnas Mimarlık 500 bin lira, Hasan Fehmi Şahin 550 bin lira, Safir Jeoteknik 507 bin lira, Altıparmak Mimarlık 408 bin lira teklif etti.
Halk can derdindeyken yapılan ihale, kamu memurlarının maskeli olarak ihaleyi gerçekleştirdiği görüntülerle basına yansıdı. İhale sonrasında Ulaştırma Bakanı görevinden görevden alındı.
Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu’nun gönüllülerinin hazırladığı video için: https://twitter.com/yakanal_yaist/status/1242773056268972032?s=20
EVDE KAL ÇAĞRILARINA RAĞMEN ŞANTİYELER HİÇ DURMADI!
Şantiyeler neredeyse hiç durmadı. Devletin fiziksel izolasyon ve fiziksel mesafelenme çağrılarına rağmen, iş yaşamına bu önlemlerin yansımasının yetersiz olduğu görülmekte. Evden çalışma düzenine geçebilen çalışma alanları için artık iş yerleri evleri olur ve evler artık farklı hak gasplarına sahne olunan yerler iken; ücretsiz izin ve işten çıkarmalar işçiler için ya ekmek ya sağlık kıskacı demek haline geldi. DEV YAPI-İŞ’in raporuna göre sadece İstanbul’da 15bin inşaat işçisi işten çıkarılarak test dahi yapılmadan apar topar memleketlerine gönderildiler.
Şantiyeler, maden sahaları, fabrikalar, tersaneler ise hiç durmayan çalışma alanları. Önlem alınmadığı bilinen şantiyeler işçiler için sağlıklarını tehdit eden çalışma alanları oldu. Son olarak Galataport şantiyesinde çalışan inşaat işçisi Dev Yapı-İş Avrupa yakası temsilcisi Hasan Oğuz koronavirüs sebebiyle hayatını kaybetmesi üzerine Galataport Şantiyesinde çalışma durduruldu. Farklı şantiyelerde de işçiler önlemlerin alınmadığına dönük uyarılarını yapmış ve taleplerini dile getirmişlerdi.
KORUMA ALTINDAKİ DOĞAL ALANLARA “İMAR DOKUNUŞU” YAPILDI
Koruma altındaki doğal alanlar ile ilgili 16 Mart 2020 tarihli Resmi Gazete’de “Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”düzenlemesi yayınlandı. Bu düzenleme, doğal koruma alanlarına yerleşimi mümkün kılan ibareyi içeriyor. Yönetmelik içinde “düşük yoğunlukta” denilerek meşrulaştırılmaya çalışılan koruma altındaki doğal alanların turizm ve yerleşimlere izin verilen alanlar haline getirilmesi düzenlemesi “imar faaliyeti” anlamına geliyor.
TMMOB ŞPO İzmir şubenin açıklaması: https://ilerihaber.org/icerik/sehir-plancilari-dogal-yasam-alanlarimiz-ranta-kurban-edilemez-111295.html
TMMOB İMO İstanbul Başkanı Cemal Gökçe’nin açıklaması: http://www.imo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=33188&tipi=17&sube=0
HASANKEYF DUYULAMAYAN FERYATLAR İÇİNDE SULARA GÖMÜLÜYOR
Ilısu Barajı’nın yükselmesiyle Hasankeyf, her geçen gün gözlerimizin önünde sulara gömülüyor. Hasankeyf’i, tüm yaşayanlarını, kültürü, tarihi kurtarmak için yıllardır süren mücadeleye, itirazlara rağmen Ilısu Barajı’nda su tutulmaya başlanmış ve 1 Mart 2020 tarihinde bölgeyi ziyaret eden Hasankeyf Koordinasyonunun verdiği bilgiye göre 40 köy tamamen sular altında kalmıştı. 12bin yıllık tarihe sahip Hasankeyf ile birlikte bu projenin 289 höyük ve 80 köyü tamamen yok etmesi bekleniyor.
Hasankeyf Koordinasyonu’nun açıklaması için: https://www.birgun.net/haber/tarihimiz-hayvanlarimiz-bitkilerimiz-evlerimiz-mezarlarimiz-sular-altinda-289956
20 Ocak 2020 tarihli fotoğraf:

KAZ DAĞLARI DİRENİŞÇİLERİNE KORONAVİRÜS BAHANESİYLE ALANI BOŞALTMA TEBLİGATI YAPILDI
Kaz Dağları’nda Alamos Gold altın madenine karşı süren çadırlı nöbet devam ediyor. Nöbetin 270. gününde (20 nisan 2020) Çanakkale Orman Müdürlüğü tarafından koronavirüs önlemleri bahane gösterilerek alanı nöbet alanını boşaltmaları tebliğ edildi.
Alamos Gold şirketinin ruhsatının tepkiler üzerine yenilenmemesine rağmen Kaz Dağları’ndaki faaliyeti sürüyor.
Kaz Dağları direnişçilerini izlemek için: https://www.youtube.com/watch?v=P7rtM65BwGg
CERRATTEPE’de MADEN SAHASI ÇALIŞMAYI DURDURMUYOR
Koronavirüs önlemleri maden sahalarını durdurmaya yetmiyor. Pek çok maden sahası gibi bir doğa talanı olan ve uzun yıllardır özellikle Yeşil Artvin Derneği’nin mücadelesini sürdürdüğü Cengiz Holding’e ait Cerattepe’de süren maden çalışmaları da devam ediyor.
Artvin’ in su varlıklarını kirleten ve zehirleyen madeni işleten Eti Bakır, koronavirüs önlemlerini alarak personelin çalıştırıldığını açıkladı.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/piknik-yasak-maden-serbest-1730575