AKP ve TOKİ’nin inşaat ve talan açlığı doymak bilmiyor. Daha önce Phaselis Antik Kenti manzaralı 5 yıldızlı otel yapma düşleri kuran Fettah Tamince’nin kent suçu gündeme gelmişti. Bugünlerde de İstanbul Üniversitesi ve TOKİ’nin ortak protokolüyle yapılması planlanan Bathonea Antik Kenti “sokaklarına” “TOKİ evleri” hayali ortaya çıktı.
İstanbul’da Küçükçekmece Gölü havzasında ilk defa Hitit izlerine rastlanmıştı. Bölgede yapılan yüzey araştırmaları ve kazısını yürüten Kocaeli Üniversitesi, 800.000 yıl öncesinden itibaren; Neolitik, Tunç, Demir ve Antik Çağları (Helen, Roma, Bizans) kapsayıp Osmanlı’nın sonlarına kadar ulaşan kesintisiz bir zaman dilimine ait önemli arkeolojik verilere ulaştı. Bathonea Arkeolojik kazısı, dünyanın en önemli 10 kazısı arasına girdi ve özellikle 2013 yılı kazı sezonunda arkeoloji dünyasının tüm dikkatini üzerine çekti. Şimdi de, TOKİ’nin 1. derecede arkeolojik SİT alanına konut yapmak için İstanbul 1 Nolu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na resmen başvurusuyla dikkatleri çekmeye devam ediyor.
İstanbul Üniversitesi’ne ait olan arazinin kamulaştırılması için, Kültür ve Turizm Bakanlığı raporlar hazırlatmış, kamulaştırma konusunda İstanbul Üniversitesi’nden görüş bildirmesini istemişti. Ancak İstanbul Üniversitesi arazinin devri için TOKİ ile 9 Ocak 2014’te protokol imzaladı. Üniversite, 2010’da 1 Nolu Koruma Kurulu’na müracaat ederek tekno-park yapmak istediği 3. derecede arkeolojik SİT alanı olan 200 hektarlık 4 adet parseli konut yapımı için TOKİ’ye devretti.
– Arkeolojik kazı verileri göstermektedir ki her 300 yılda bir depremle yerle bir olan alan jeolojik açıdan ciddi deprem riski taşımaktadır.
– Arkeolojik SİT alanında, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu gereğince yapılanma yasağı getirilmiştir.
– TOKİ’nin konut yapmak istediği alan 1. ve 3. derecede arkeolojik sit alanının hemen arasında ve Bathonea kazılarının sürdürüldüğü alanın hemen yanındadır.
AKP iktidarının tarihi ve kültürel varlıklarımıza saldırılarını iyi biliyoruz. Marmaray kazıları buluntularına “çanak-çömlek” denmesi, yine Marmaray kazılarının bir kurtarma kazısı haline gelerek yerinde korunması gereken buluntuların üzerinin metro istasyonu olacağı gerekçesiyle betonla kapatılması, Allianoi Antik Kenti’nin, Hasankeyf’in baraj suları altında bırakılması… Anlaşılan o ki, AKP’nin tarih mirasını korumak konusundaki bakışı İstanbul Üniversitesi yönetimine de sirayet etmiş durumda. Arkeoloji alanında en köklü kürsüye sahip olan üniversitenin “Adının Bathonea olduğu bile şüpheli” çıkışı üniversitelerimizdeki bilimsel aklın AKP diline nasıl dönüştüğünün göstergesidir.
İstanbul Üniversitesi ve TOKİ tarihe, insanlığa karşı büyük bir suç işlemektedir. İmzalanan protokol derhal iptal edilmeli ve arkeolojik SİT alanı ören yeri olarak korunmalıdır.
9 Mart 2014