UYARIYORUZ!
Pamukova’yı unutmayın!
Halkın can güvenliğini seçim şovunuzun malzemesi haline getirmeyin!
Ülkemizde can güvenliğinin hiçe sayıldığı onlarca örnek bulmak mümkün… Çok değil bundan dokuz yıl önce “hızlandırılmış tren projesi” olarak tanıtılan seferin Sakarya’nın Pamukova ilçesinde kaza yapması sonucunda 41 yurttaşımızın ölümüyle sonuçlanması hala belleklerimizde taze…
Pamukova faciası olmadan önce konunun uzmanlarının uyarılarını hiçe sayanların bugün yine benzer bir tavırla henüz tamamlanmamış Marmaray projesinin açılışını yapıyor olmaları manidardır. Kamuoyunda projenin tamamlanmadığına ilişkin ileri sürülen teknik sorulara hiçbir yanıt verilmemesi endişe vericidir.
Böylesi bir durumda yapılması gereken derhal projenin teknik sorumluları ve hükümeti temsil eden kişilerden oluşan bir heyetin, bilimsel ve teknik bakımdan konunun uzmanlarını kamuoyu önünde ikna edeceği bir toplantı yapmasıdır.
Ne var ki hükümet, Marmaray’ın açılışını görkemli bir şova dönüştürmesine engel olacak tüm başlıkları görmezden gelmektedir.
AKP’nin “Asrın Projesi” diye adlandırdığı ve 29 Ekim’de Başbakan R.Tayyip Erdoğan’ın bir kısmının açılışını yapacağı Marmaray projesi, daha tren seferleri başlamadan halkımızın güvenliğini tehdit etmeye başladı. Projede çalışmış ya da konusunda uzman teknik ve bilim insanları, Marmaray’ın bir şov uğruna bölük pörçük, tamamlanmadan, gerekli kontrol ve kumanda sistemleri oluşturulmadan açılacağını ve bunun bir felakete dönüşebileceğini iddia ediyorlar. Konu ile ilgili olarak hükümetten ve bakanlıktan dişe dokunur ve halkımızı tatmin edici bir açıklama yapılmazken, bugüne kadar benzer birçok iddiaya karşı gösterilen refleks ile bürokratlar “yok öyle şey” demektedirler.
Yine bir şov için 22 Temmuz 2004 günü Sakarya’nın Pamukova ilçesinde meydana gelen tren kazası ile 41yurttaşımızın hayatını kaybetmiş olması hafızalarımızda tazeliğini koruyor. İstanbul- Ankara arasındaki seyir süresini azaltmak amacı ile mevcut alt yapının ve hattın durumu yeterince incelenmeden “ ben yaptım oldu” mantığı ile birtakım iyileştirmeler yapılarak seferlere başlanmış ve sonucunda böylesi bir faciaya neden olunmuş ve suç makinistlerin üzerine atılarak olayın üstü örtülmeye çalışılmıştı. Halen sorumlular açığa çıkarılmamış ve facianın hesabı verilmemiştir. TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman ve Bakan Binali Yıldırım halen görevlerine devam etmektedirler. Hesapsız ve hukuksuz bir şekilde, bilim insanlarının, halkın ve hatta mahkeme kararlarının bile dikkate alınmadığı projeler ile insanlarımız ve işçilerimiz ölmektedir. Bunun yanı sıra doğa, tarih ve kültür varlıklarımız katledilmekte, zehirlenmeler, su baskınları ve yıkımlar ile bu tahribat geri döndürülemez bir noktaya getirilmektedir. Bu bakımdan bugün AKP Hükümetinin halkımızın güvenliğini sağlayamayacağına ilişkin iddiaların doğru olduğuna ilişkin elimizde yeterince kanıt bulunmaktadır.
Bütün bunlar bir yana, Marmaray bugün halkımızın can güvenliğini tehdit eder hale gelmiştir. Böylesi büyük bir ulaşım projesinin güvenliğine ilişkin ortaya atılan iddialar, bürokratların “Yok öyle bir şey. Biz her şeyin önlemini alıyoruz” şeklindeki açıklamalarıyla geçiştirilemez.
Marmaray projesinde bizzat imalat aşamalarında bulunan mühendislerin sistem hakkında ilettikleri kaygılarını iletmelerine ve bu konunun TBMM gündemine girmesine rağmen ileri sürülen eleştirilerin hiçbirinin dikkate alınmaması kaygı vericidir.
Böylesi bir durumda yapılması gereken; derhal projenin teknik sorumluları ve hükümeti temsil eden kişilerden oluşan bir heyetin, projedeki bu eleştirilere sahip konunun teknik uzmalarını kamuoyu önünde yapılacak bir toplantıda ikna etmesidir.
Bu çerçevede, kamuoyunun gündeminde yer alan, Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi üyesi mühendislerin de görüşlerini büyük ölçüde içeren aşağıdaki hususlar derhal dikkate alınmalıdır:
* Marmaray projesi Gebze’den Halkalı’ya bir bütündür ve parçalanmamalıdır. Bu bakımdan aşağıda sıralanacak hemen hemen her başlık, projenin parçalı açılışının bir nedeni olarak önümüzde büyük bir sorun olarak durmaktadır.
* Her şey bir yana Marmaray olarak adlandırılan Gebze-Halkalı hattı yerine sadece boğaz geçişinin “Marmaray Projesi” olarak kamuoyuna propaganda edilmesi etik olmadığı gibi yanıltıcıdır.
* Projenin parçalanmasından ötürü, otomatik kumanda, koruma, işletme ve denetim sistemlerinin devre dışı kalması durumunun yaratacağı risklerin nasıl bertaraf edileceği konusunda DLH tarafından yapılan kısa ve bürokratik açıklama tamamen yetersizdir.
* Tüp tünel inşaatı sırasında düşey bir sapma oluştuğu, bunun üzerine firmadan bu tüneli sökerek yenilenmesinin istendiği, firmanın bu maliyeti karşılamak yerine sapmayı dolgu ile giderdiği, denetimden sorumlu firmanın proje müdürünün bu nedenle istifa ettiği idddia edilmektedir. Ağustos ayında gündeme gelen ve tüp bağlantılarında olduğu söylenen 15 cm’lik düşey sapmaya dair TBMM’de verilen soru önergelerine halen hiçbir cevap verilmemiştir.
* Devletin garantörlüğünde kısacası halkın vergileri ile yapılan, kaç liraya mal olduğu halen hesaplanamayan projede, sistem bütünlüğünün bozulması nedeniyle, sigorta ve garantiden doğan hakların alınamayacağı yönündeki iddialara karşı hiçbir doyurucu cevap bugüne kadar verilmemiştir.
* Testlerin büyük ölçüde dizel trenlerle yapıldığı, elektrik temini konusundaki sorunların henüz aşılamadığı da iddia edilmekte olup bu konu da yalnızca “test sürüşleri yapıldı” denilerek geçiştirilmektedir.
Halkımızın en başta can güvenliğini düşünen mühendisler, mimarlar olarak hükümeti uyarıyoruz:
Yukarıda sıralamış olduğumuz ve daha fazlası sıralanabilecek başlıklarda gerekli güvenlik önlemlerinin nasıl alındığını kamuoyu ile paylaşmadan Marmaray’ı kullanıma açmayın!
Aksi halde, yapılan uyarılardan ötürü oluşabilecek bir felaketin sorumlusu olacağınızı ve böylesi bir durumda sorumluların halka hesap vermesi için elimizden gelen tüm çabayı harcayacağımızı bilmenizi isteriz.
Son uyarımız da halkımıza olacaktır:
Marmaray alelacele açılan diğer yol projelerinden çok daha fazla teknik risk barındıran bir projedir. Yukarıda belirttiğimiz hususlarda kamuoyundaki kaygıların belirttiğimiz şekilde giderilmemesi durumunda Marmaray’ı kullanmak riskli olacaktır.
Kamuoyunun dikkatine sunarız.