Atatürk Orman Çiftliği’nin (AOÇ) imara açılmasına karşı açılan davada olumlu görüş veren bilirkişi Rahmi Erdem’in AKP’nin Mersin Erdemli Belediye Başkanı aday adayı olduğu ortaya çıktı.
TMMOB Mimarlar Odası, Ankara Atatürk Orman Çiftliği’nin imara açılarak Başbakanlık Sarayı yapılması kararına karşı Danıştay’a dava açmıştı. Danıştay tarafından bilirkişi raporu istendi ve bilirkişi heyeti bir rapor oluşturdu. Ancak raporda iki farklı görüş yer aldı.
5 kişilik bilirkişi heyetinde yer alan uzmanlar Prof. Dr. Cengiz Acar, Doç. Dr. Hatice Ayataç ve Doç. Dr. Şevkiye Sence Türk raporda, öngörülen değişikliğin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırı olduğunu, AOÇ’nin kent belleğinde yer edinmiş ve sadece Ankara’da yaşayanlar için değil, Türkiye’nin diğer yörelerinde yaşayanlar için de kentsel anlama sahip bir alan olduğunu, üst ölçekte koruma alanı olarak tanımlanmış alanın kentsel dönüşüm alanı olarak belirlenmesinin anlamlı olmadığını belirtti.
Heyette yer alan Prof. Dr. Sevgi Yılmaz ve Doç. Dr. Rahmi Erdem ise bina yapımını uygun bularak “mutlak koruma zorunluluğu gerektirecek kaynak değerleri gözlemlenmediğini” ve kamu yararına uygun olduğunu iddia etti. Bina yapımında sakınca görmeyen bilirkişilerden Doç. Dr. Rahmi Erdem’in önümüzdeki yerel seçimlerde AKP’nin Mersin Erdemli Belediye Başkan Aday Adayı olması ise belirtilen fikrin tarafsızlığı konusunda şüphelere yol açtı.
Benzer bir durum Cercle D’orient Han’ın (Serkildoryan Han) yıkılması konusunda yaşanmıştı. Kamer İnşaat A.Ş.’nin gözüne kestirdiği ve AVM yapmak üzere yıkmak istediği yapı konusunda fikir beyan eden İstanbul 1 numaralı Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu üyesi Avukat Sebahattin Özkan’ın, aynı zamanda Kamer İnşaat A.Ş.’nin avukatı olduğu ortaya çıkmıştı.
AKP iktidarı süresince sık sık yaşanan bu tip usulsüzlükler, halkın tarihi ve kültürel değerlerini korumakla yükümlü olan kişi ve kurumların kamu yararı kavramından ne kadar uzaklaştığını ve içine girilen ahlaksızlık döngüsünde bilimsel bilgi yerine siyasi iktidar yandaşlığı ve sahtekarlığın prim yaptığının göstergesidir. Mesleki bilgisini haksız kâr ve çıkar uğruna kullanıp kentlerimizin yağmasından pay alanlar da kent suçlarına ortaktır ve yargı önünde hesap vermelidir.