İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı otopark şirketi İSPARK, Beykoz’da Küçüksu Kasrı’nın yanında bulunan, tarihi ve doğal sit özelliğine sahip Küçüksu mesire alanına beton dökerek otoparka çevirdi.
Beykoz Belediyesi’nin yetki alanında olan tarihi mesire alanı, imar planında otopark değil yaya ve bisiklet alanı olarak gözükmesine ve alan aynı zamanda Boğaziçi Kanunu ve Boğaziçi İmar ve Kültür Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu’nun koruması altında olmasına rağmen beton dökülerek otopark yapılmasına ilişkin İSPARK yetkilileri, koruma altında olan mesire alanına “çivi dahi çakmadıklarını”, yalnızca “zemin düzeltme çalışması” yaptıklarını öne sürdü.
İSPARK ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ya “bir çivi dahi çakmamış olma”nın ne anlama geldiğini anlamaktan acizdir ya da açıkça halkı aptal yerine koymaktadır. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün şantiyesi kapandıktan sonra halkın kendi elleriyle diktiği ağaçları yok ederek halk düşmanlığının yanı sıra çevre düşmanlığını da ortaya koyan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, kentin günden güne gökdelenlerle doldurmaya, kamusal alanları gasp etmeye ve İstanbul’da yaşamayı her geçen gün daha da çileli hale getirmeye devam ediyor.
2 yıl önce Marmara Üniversitesi’nin Sabancı Öğretmenevi karşısına ruhsatsız olarak otopark açması gündeme gelmiş, otopark halk tarafından 1 yıl mücadele verilerek kapattırılmıştı. Bugün de Beykoz halkı aynı mücadeleyi sürdürüyor. Kamu yararı için çalışması gereken İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin rant hesabı güderek, her bulduğu araziyi otopark, AVM, otel vb. ile doldurmasının hesabını halkımız soracaktır.