Mersin Akkuyu’da yapılması planlanan nükleer santral sahasındaki çalışmalar ÇED raporu henüz ÇED Genel Müdürlüğü’nde onay aşamasındayken hukuksuz bir biçimde başlatıldı. Sorumlu şirket Akkuyu NGS ise yapılan çalışmaların nükleer santral inşaatı ile ilgili değil taş ocağı işletmesi ile ilgili olduğunu iddia ediyor.
Mersin’in Gülnar ilçesindeki Akkuyu mevkiine kurulması planlanan nükleer güç santralı için Rusya ile Türkiye arasında anlaşma imzalanmıştı. Santralle ilgili Akkuyu NGS (Nükleer Güç Santralı) hazırladığı ÇED raporunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED Genel Müdürlüğü’ne sundu. 3 bin sayfayı aşan ÇED raporu için sonuç henüz açıklanmadı. Santralın takvimine göre, eğer ÇED raporuna onay verilirse 2015’te gerekli lisanslar alınacak ve 2016’da santral inşaatı başlayacak. İlk enerjinin ise 2020’de üretilmesi planlanıyor.
Mersin Nükleer Karşıtı Platformu (NKP) üyeleri, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin yapımı için gerekli olan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu alınmadan inşaata başlandığını belirterek geçtiğimiz günlerde savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Mersin Nükleer Karşıtı Platform’dan Yılmaz Kilim ise Ekim ayında Türkiye Barolar Birliği Çevre Komisyonu ile birlikte sahaya gittiklerini, yapılan çalışmaları o dönemde tespit ettiklerini belirterek şunları söyledi: “Taş ocağı adı altında temel kazılmıştı ve temel çalışması şu anda bitti. Nükleere santral sahasına girmemize izin verilmiyor. Taş ocağı ile ilgili proje tanıtım dosyasını bilgi edinme hakkı çerçevesinde istememize rağmen bize vermiyorlar. Eğer dosyaya ulaşabilirsek yapılan işlemin usulsüzlüğünü de kanıtlamış olacağız. Şu anda dolgu işini tamamlamış durumdalar.”
Geçtiğimiz günlerde yapılan bir yönetmelik değişikliği ile Orman Bölge Müdürlükleri ormanlık alana termik veya nükleer santral kurulması için gelen talepleri Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na bildirecekler. Termik ve nükleer santrallerin orman alanlarına kurulumunda kamu yararı ve zaruret hali bulunup bulunmadığına ilişkin tespiti Bakanlık yapacak.
Ocak ayı içerisinde muhalefetten kaçırılarak meclisten geçirilen Sinop Nükleer Santral Anlaşması uranyum zenginleştirilmesi ve plütonyum konusunda işbirliği ticaretini de içermektedir.
AKP hükümeti gerek Sinop’ta gerekse Akkuyu’da inşa etmeyi planladığı nükleer santralleri tamamen bakanlıklarının yetkisi altında, hukuksuzluklarla dolu bir süreç içinde halktan kaçırarak inşa etmeye çalışmaktadır.
Nükleer silahlanma konusundaki hevesini saklama gereği duymayan Enerji Bakanlığı, halkımıza ve çevreye büyük etkileri olabilecek nükleer santral çalışmalarını derhal durdurmalıdır. Devletlerarası gizli anlaşmalar kamuoyuna açıklanmalıdır.
31 Ocak 2014