Geçtiğimiz Cuma günü halk için talan, şirketler için rant anlamına gelen kentsel dönüşüme gazetecileri ikna etmek için okulumuzda Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın katıldığı bir sempozyum düzenlendi. Geçtiğimiz yıl Şubat ayında bakanlığın dönüşüm projelerinin arkasında olduğunu açıklayan YTÜ Senatosu akademisyenlerden sert tepki almasına rağmen hız kesmeden “görev”ine devam ediyor. Bayraktar daha önceki talan yasaları yeterli gelmemiş olacak ki yeni bir yasa hazırlayacaklarını ilan ediyor, gazeteciler mutlu siz yapın biz anlatalım diyor.
Öğrencisiz, akademisyensiz sempozyumlarında kentsel dönüşüme çoktan ikna olmuş olanlar oturmuşlar halkı nasıl ikna ederiz diye düşünüyorlar. Onlar düşünedursun biz biliyoruz ki akademisyenler, bilim insanları, toplumcu mühendisler mimarlar bu talana, bu yıkıma ikna olmazlar. Onlar; “zenginleri sevenler”, geçmişte “plan değil pilav” diyenler bugün yoksulların evlerini başlarına yıkıyorlar. İstiyorlar ki biz mühendislik mimarlık öğrencileri gelecekte birer Ali Ağaoğlu olalım, çılgın projelerinin altına sorgusuz, sualsiz imzamızı atalım. İstiyorlar ki Taksim’in altını üstüne getirip emekçileri, gençleri meydanlarından, geçmişlerinden koparırlarken sessiz kalalım, yağmaya talana boyun eğelim.
YTÜ Rektörünün, Erdoğan Bayraktarın, AKP’nin ve onun şakşakçısı gazetecilerin tüm derdi tasası budur. Çünkü biliyorlar ki dönüşümün akıl dışılığını afişe eden akademisyenler var, evlerinin yıkımına izin vermeyen, direnen bir halk var, okullarımızı mesken tutsalar da çirkin planlarına izin vermeyecek toplumcu mühendislik mimarlık öğrencileri var!
Bizler, toplumcu mühendislik ve mimarlık öğrencileri olarak halka karşı sorumluluğumuzu biliyor, kentleri yağmalamalarına, ormanları yok etmelerine, su kaynaklarını kurutmalarına kısacası ceplerini doldurmak için yürüttükleri tüm talan projelerine karşı duracağımızı ilan ediyoruz!
YTÜ TOPLUMCU MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK ÖĞRENCİLERİ